selamın aleyküm diyerek kapısından içeriye giriyorum. içeride ki sigara dumanı öyle çok etkiliyor ki dayanamayıp bir tane de ben yakıyorum ve arkadaşlara weriyorum her gün verdiğim selamı. başlıyoruz önce muhabbet etmeye. normal olarak muhabbet bitiyor bir süre sonra,yapacak bişey yok başlıyor asıl muhabbet oyun ile birlikte...
oyunlar çeşit çeşit türlü türlü hangisiyle başlayacaksın hangisi ile bitireceksin belli olmuyor,tek belli olan şey oyun kalması gereken kişi.sonuçta hepsi arkadaşımız sonuna kadar ama arada çıkıyor kalmasını gereksinim duyduğumuz adamlar...
neyse oyun bitiyor ve oyun kalması gereken adama kalıyor.oyunu bırakabilmenin vermiş olduğu gurur ve sevinç anlatılabilecek bir duygu değil. bir de bunun üstüne yenilen adamı deli etmenin mutluluğu ile çıkıyorsun kahveden,arkadaşların ile birlikte kritiğini yapıyorsun oyunun tabi oyun kalan hariç çünkü o anda o nasıl bana kalır düşünceleri içerisinde sinirli...
benim kahve arkadaşlarım hayatta pek muhattap olmadığım ama kahvede oyun sırasında tanıştığım insanlar. arasıra da olsa lise sınıfımdan arkadaşlarım da gelip oyun oynamak isterler pek beceremezler oyun oynayabilmeyi; sonuçta biz yıllarımızı verdik kahveye onlar ise sanal alemde karı kız düşürebilmeye gerçi 20 yıldır durum hep aynı bir gelişim gösteremediler. neyse arkadaşlarımı kırmak istemem ama istediğime de oyunu veririm böyle bir yeteneğim var ve bu benim en pis huyum...
oyun bitiyor galiba arkadaşlar sıralama nasıl; hadi ya alkanla tuğrul mu kapışıyor dağıtın kağıtları da gerekeni yapalım o zaman...
az kaldı açıyoruz barı...
13 yıl önce
kardeşim hoşgeldin aramıza hesaplar 2rull dan...
YanıtlaSil